Huzuhur

Yalnızlık, eğer seçilmiş bir yalnızlıksa değerlidir. Aksi taktirde büyük bir duygu kalabalığına dönüşebilir, ya da daha kötüsü duygusal olarak bile yalnız olunabilir. Öyle ki toplumdan nefret ettirebilir, kendinden nefret ettirebilir ve nihayet her şeyden nefret ettirebilir...

Yalnızlığı sadece yalın olmak olarak düşünürsek hata yapabiliriz, çünkü o zaman her türlüsü huzur verici olabilir gibi anlaşılabilir. Bunun yerine etimolojisinden başlayabiliriz bence.

Yalın kelimesi naşiyan sözlüğe göre (bkz:yalın); eski Türkçe yalıŋ “çıplak” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe yalın- “soyunmak, soyulmak” fiilinden Eski Türkçe +I(g) ekiyle türetilmiştir.

Yalnız kelimesi naşiyan sözlüğe göre (bkz:yalnız); Eski Türkçe yalıŋuz veya yalŋus “yalnız, tek başına” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe aynı anlama gelen yalıŋ sözcüğünden türetilmiştir.

Buradan baktığımızda kelimenin evrimi gerçekten enteresan bir bağlamda "soyunmak, soyulmak" anlamından "yalnız, tek başına" olmuş. Fazlalıksız, sade, arı haliyle olmak bir bakıma yalnızlık olabilir o zaman. Bu yüzden yalnızlık bir ihtiyaçtır. Hayatımızda bazı anlarda nasıl fiziksel anlamda soyunmak zorundaysak zihinsel anlamda da soyunmamız gerekir. Bu sırada süslerimizi, varsa bizi sıkan korselerimizi ve gereksiz olan her şeyi çıkarıp kendimize bakmalıyız. Ney olduğumuzu anlamak için zihinsel olarak yalnız olmalıyız. Bu bazen toplumsal olarak da yalnız olmayı gerektirebilir, çevremizde birileri olmadığında kendimizi daha rahat inceleyebiliriz. Zaten gün içinde istemsizce bunu yaptığımız zamanlar oluyor ve o esnada gerçekten yaratıcı fikirler üretebiliyoruz. Mesela tuvalet yapmak ve duş almak o anlardan bir kaçı. Başka bir şey düşünmek zorunda kalmadığımızda ve beynimize rahatça düşünebileceği fırsatı sağladığımızda bilinç altımızdaki sorunlar adeta saatin çarkları gibi dönerek sorunu çözmeye yönelik hamlelerde bulunuyor. Bunun sonucu bazen başarılı olabildiği gibi başarılı olamadığında en azından ilerleme kaydedebiliyor. Bu süreci bilinçli bir şekilde başlatıp yönetmeye de meditasyon diyebiliriz.

Yani seçilmiş yalnızlık gerçekten çok faydalı, olması gereken bir durum. Hatta daha da ileri giderek ihtiyaç denilebilir. Fakat yalnız kalmak, istemsizce yalnız olmak gerçekten hapis olabilir. İnsanlar olarak komün halinde yaşayan canlılarız, istesek de istemesek de bir topluma ait olmak, onun parçası olmak bizim için çok önemli. Gerektiğinde yardım etmek, gerektiğinde yardım almak, bilgi alışverişinde bulunmak, hatta kavga etmek ve tartışmak bile çok değerli. Bunlardan mahrum olmak insan için doğal olmadığı gibi zihinsel olarak da çok zorlar, hatta büyük zararlar verebilir. Başta canı birileriyle konuşmak istemese de ilerde hevesi olmayacak, belki de nasıl iletişim başlatılır unutacak, özgüven varsa bitecek ve ya vahşileşecek ya da tramva sahibi olup zihinsel sağlığını kaybedebilecek bir boyuta gelebilir. Buraya düşen bir insanın yapabilecek hiçbir şeyi kalmamış demektir, bu yüzden onu tanıyan insanların bir şey yapması gerekiyor. Belki aktivitelere çağırmak, bazı topluluklarla tanıştırmak yalnız kişi için ilaç olabilir. Depresyondaysa bunlar da işe yaramayabilir, o zaman çok büyük sıkıntılar olabilir. Bunlar çok ciddi, ağır ve uzun konular. Eğitimli insanlarca üzerine uzun araştırmalar yapılmış, yazılmış, filozoflar tarafından düşünülmüş konular. Eğer daha da ileri gitmek isterseniz aşağıdaki kitaplar iyi gelebilir:

  • Fredrich Nietzsche : Böyle buyurdu zerdüşt 
  • Marcus Aurelius : Kendime Düşünceler
  • Albert Camus : Yabancı
  • Arthur Schopenhauer : Yaşam bilgeliği üzerine aforizmalar

Ama eğer bu yazıyı buraya kadar okuduysanız büyük ihtimalle çok kötü bir durumda değilsiniz. Belki zaten çok iyisiniz. Her nasıl olursa olsun eğer çevrenizde bir kişi bile varsa yalnız hissetmeyin. Bu kişi anne, baba, kardeş, arkadaş, sevgili, kuzen, komşu, herhangi birisi olabilir. İnsanlarla konuşma sıklığınız karşılıklı olarak iki taraf için de daraltıcı olmadığı sürece çevrendeki insanlarla konuşmanın hem konuşmayı başlatan kişi için hem de karşı taraf için zenginlik ve mutluluktur.

Her şeyde olduğu gibi yalnızlık da dengeli olduğu sürece hayattaki en değerli şeylerden birisidir. Sonuçta bugüne kadar yaşadığınız her şeyi sadece siz deneyimlediniz, gördüğünüz her şeyi sadece siz kendi açınızdan gördünüz, yaşadığınız her şeyi sadece siz kendi yolunuzla, kendinize has yaşadınız ve bunları ona göre yorumladınız. Hiç kimse sizi siz kadar anlayamaz ve tanıyamaz. Çünkü tam olarak şu ana gelebilmek yıllarınızı aldı, şu anki düşüncelere sahip olmak, şu anda olmak, yaşıyor olmak, birsürü zorluk gerektirdi. Önce kendi değerinizi bilin, sonra çevrenizdekilerin.

Sağlıcakla kalın efendim. 🎩